Köşe Yazısı Detayı

“YAĞMA SOFRASI “ ---------- 12 Ocak 2015 Pazartesi

“Bu memleket, efendiler, satılmak üzre tam hazır;

 
 

Huzurunuzda titreyen şu milletin sapır sapır,

Şu ıstıraplı milletin -ki ölmede ağır ağır-

Bütün hayatıdır, satın çekinmeden şakır şakır.

 

Satın efendiler satın, bütün bu memleket sizin,

Haraç mezat satın hemen, gerekmiyor izin mizin.

 

Evet bütün sizin ne varsa ortalıkta, vay ki vay:

Hasep, nesep, şeref, şataf, oyun, düğün, konak, saray,

Bütün sizin efendiler, bu gök, deniz, bu yıldız, ay,

Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay.

 

Bu milletin malı deniz, yemezseniz domuzsunuz

Kalın bir ense, şiş göbek, ne muhteşem olursunuz!

 

Büyüklüğün biraz ağır da olsa hazmı yok zarar,

Tıkınmanın övüncü var, iç etmenin kıvancı var;

Bu memleket, bu sofra hep sizinle etti iftihar;

Sizin bütün tekel mekel, sizin bütün dolar molar.

 

Satın efendiler satın, vatan ilelebet sizin

Apar topar satın hemen, gerekmiyor izin mizin.

 

Verir zavallı memleket, verir bütün hayâlini,

Vücûdunu, hayâtını, ümidini, ayalini,

Zeminini, semâsını, cenubunu, şimalini;

Hemen satın, düşünmeyin haramını, helâlini.

 

Bu milletin malı deniz, yemezseniz domuzsunuz

Kalın bir ense, şiş göbek, ne muhteşem olursunuz!

 

Bu hortumun gelir sonu, kapıştırın gider ayak,

Yarın bakarsınız söner bugün çatırdayan ocak,

Bugün söğüşlemek kolay, hazır bütün köşe bucak,

Alıp satın, çalıp satın avuç avuç, bucak bucak!

 

Satın efendiler satın, bütün bu memleket sizin,

Haraç mezat satın hemen, gerekmiyor izin mizin!”

 

 

Sizlere Hilmi Yavuz’un tamda bugünleri anlatan bir şiiriyle seslenmek istedim.

 

Nasılda örtüşüyor günümüzle?

 

Hırsızın itibar gördüğü bir dönem var mı tarihimizde?

 

Her gün yolsuzluk,rüşvet,talan haberleriyle uyanmak toplumda alışkanlık yaratmış.

 

Duyarlı olacağımız,birbirimize daha çok kenetleneceğimiz günlerden geçiyoruz.

 

Ne yazık ki;toplumumuzun çok büyük bir kesimi ölü sessizliğinde ve büyük bir umursamazlıkta.

 

Ve hızla ayrıştırmaya doğru hızla sürükleniyor.

 

Diziler, anlamsız tv programları  yaşamımızın ayrılmaz bir parçası haline getirildi.

 

“Evlenme proğramları”,”o ses Türkiye”,”yetenek sizsiniz”ülke gündemini belirleyen baş yapıtlar oldu.

 

Diğer taraftan “havuz medyasının” akıl almaz; yıkama ve yağlamaları, olayları çarptırmada ki maharetleri iktidarın gerçek niyetini gösteriyor.

 

Sevgisizlik.

 

Kabalık.

 

Hoyratlık.

 

Her alanda kendini gösterdiği, toplumsal çelişkilerin her geçen gün biraz daha arttığı bir Türkiye olduk.

 

Uçuruma doğru hızla sürüklenen, bu talihsiz ülkeyi nasıl çekip alacağız?

 

Bu siyaset kurumu; bugünkü yapısıyla,anlayışıyla,nasıl üstesinden gelecek bütün bu sorunların?

 

Çok zor.!

 

Son olarak,65 ülkede yapılan araştırmada Türkiye en “mutsuz ve umutsuz”bir ülke görünüyor.

 

Herşeyden önemlisi  devlet kavramı yok ediliyor.

 

Tüm bunlar seçimle iş başına gelen AKP İktidarı döneminde gerçekleşiyor.

 

Yine iş demokrasiye,laikliğe,hukuka inanan bizlere düşüyor.

 

Tüm duyarlı insanların, işin bir tarafından mutlaka tutması gerekiyor.

 

Türkiye bir sabun köpüğü gibi ellerimizden kayıp gidiyor.

 

Nazım’ın dediği gibi;”sen yanmazsan,ben yanmazsam,nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa.”

 

Kendimizden vazgeçtik.!

 

Çocuklarımıza  sorunsuz bir Türkiye bırakmak için, yanmamız gerekmiyor mu?